Merak Edilenler

WALDORF PEDAGOJİSİNİN TEMEL VİZYONU NEDİR?
  • Çocuğun özüne ve biricikliğine saygı
  • Çocuğun zaten içinde olan merak ve öğrenme sevgisinin korunması ve yeşertilmesi
  • Çocuğun bilişsel, duygusal, duyusal bütünlükte gelişimi
  • Güvenli sınırlar içinde özgürlük
  • Canlı, hareketli, katılımcı öğrenim (Bedenle, deneyimle kalıcı öğrenme)
  • Özgür düşünen, eleştirel düşünen insan yetiştirmek
  • Öz irade gelişimi
  • Yaşamlarına amaç ve yön verebilen özgür insanlar yetiştirmek
  • Çevreye, dünyaya duyarlılık
WALDORF PEDAGOJİSİNDE NE YOKTUR?
  • Ödül, ceza
  • Not
  • Çocuklar arası kıyaslama, yarış
  • Düzenli ödev
  • Ezberletme, bilgi yükleme
  • Otoriteye koşulsuz itaat
  • Hazır cevaplar
WALDORF ISTANBUL’DA MEB MÜFREDATI NASIL UYGULANMAKTADIR?

Okulumuzda Milli Eğitim Bakanlığı müfredatındaki eğitim konuları, Waldorf Pedagojisi temelinde uygulamalarla sağlanmaktadır. Müfredat diğer okullardan farklı değildir. İşlenilecek olan derslerin öğrencilere aktarılma yöntemleri farklıdır.

Tüm dersler ve konular, bilgi yükleme ve koşullandırma yöntemleriyle değil, çocuğun katılımcı olarak, deneyimle, merakla, eğlenerek öğrendiği yaşına ve gelişimine uygun yöntemlerle aktarılmaktadır.

WALDORF OKULLARI SANAT OKULLARI MIDIR?

Waldorf okulları sanat okulları değildir. Waldorf Okulları, sanatı öğretim metodolojisine tamamen entegre eden bir eğitim sunar. Çünkü araştırmalar, sanatın akademik eğitime dahil edilmesinin matematik ve fen bilimleri gibi alanlarda yetenek ve yaratıcı düşünceyi artırdığını ve duygusal gelişim üzerinde de olumlu etkisi olduğunu göstermeye devam ediyor.

Sanatsal çalışmalar, çocukta neşeyi ve yaratıcılığı arttır, neşeyle yaratıcılıkla ders işleyen çocukta öğrenme sevgisi, coşkusu artar, katılımcı olduğu için bilgiyi içselleştirir, zor akademik konuları daha kolay öğrenir, daha kolay hatırlar. Sanat etkileşimi, problem çözme yeteneğini, yaratıcı düşünmeyi, kararlılığı, iradeyi arttırır. Sanat yoluyla öğrenilen akademik bilgiler daha kalıcı olur. Hayatın her yönünde ihtiyacımız olan ve insanın en önemli yetilerinden biri olan yaratıcılık beslenir. İnsanlar olarak zihnimizle dünyamızı ortamlarımızı şekillendiririz, ortamlarımız da bizi şekillendirir ve besler. Estetiğin bu iki yönlü mekanizmasıyla çocuk, zihniyle dünyasını şekillendirmeyi, güzelleştirmeyi öğrenir ve bunlardan da beslenir.

GÜÇLÜ ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ. WALDORF PEDAGOJİSİ BUNU SAĞLAYACAK MI?

Soruya soruyla cevap: Gerçek güç nedir? Yaşamlarına amaç ve yön verebilen, özgür ve yaratıcı düşünebilen, kendi gücüne güvenen, öz iradeye sahip, duygu ve duyu bütünlüğünde gelişmiş bir bireyden daha güçlü ne olabilir?
Türkiye’deki koşullardan dolayı çocuklarımız için normal olarak çok fazla endişe taşıyoruz. Aslen tam da bizimki gibi hayatın kolay olmadığı ülkelerde, çocuğu bütüncül olarak geliştiren böyle bir eğitime ihtiyaç vardır.

TÜRKİYE’DEKİ SINAV SİSTEMİ VE WALDORF ÇOCUKLARININ SINAV PERFORMANSI

Standart testlerin, öğrencinin bilgisinin, entelektüel kapasitesinin veya öğrenme yeteneğinin doğru veya tam bir yansıması olmadığına inanıyoruz. Bu nedenle müfredatımız, özellikle alt ve orta sınıflarda, standartlaştırılmış sınav hazırlığına odaklanmaz*. Ancak lisede üniversite sınavı için test odaklı çalışmalar desteklenecektir. Sınav odaklı çalışma aslen bir sınav tekniği çalışmasıdır.Waldorf pedagojisiyle sınavda çıkacak konuları zaten içselleştirerek öğrenmiş olacak çocuklara, gençlere sınav tekniğinin öğretilmesi şeklinde çalışmalar yapılacaktır.

*Stanford Üniversitesi’nin yaptığı araştırma, Waldorf pedagojisi ile eğitim alan çocukların – test odağında yetiştirilmemiş olmalarına rağmen – ülkenin standart testlerinde yaşıtlarına göre belirgin bir farkla daha iyi sonuçlar aldığını göstermektedir. Daha detaylı bilgiye ve Waldorf eğitiminin etkinliğini gösteren diğer araştırma ve yazılara buradan ulaşabilirsiniz.

OYUN BU KADAR DA ÖNEMLİ Mİ?

‘Çocuk yuvası genelde oyun oynamayı, okul ise öğrenmeyi çağrıştırır. Ancak çocuk gelişiminin bu iki aşaması arasında ani bir kırılma, bir çizgi yoktur. Oynama yetisi, okulun ilk yıllarında hala korunması ve beslenmesi gereken değerli bir armağandır. Çünkü oyun yetisi bir bakıma inisiyatif, ilgi duyma, yaratıcılık, keşfetme sevinci, fikir zenginliği, bir grup içinde çalışma yeteneği ve toplumsal davranışların gelişebileceği bir ilk kültür tekniğidir. Bu nedenle Waldorf Pedagojisi, ilkokul yıllarında fantezi-yoğun öğrenmeyi oyun, sanat ve pratik çalışmalarla bilinçli olarak destekler.

Kaynak: Çocukluk, Eğitim, Sağlık – 3-9 yaş grubu için Waldorf Pedagojisi’nin Ana Hatları
Reiner Patzlaff, Wolfgang Sassmannshausen‘

WALDORF OKULLARINDA OKUMA NE ZAMAN BAŞLAR?

Okulumuzun hedefi, yaşamları boyunca zevkle okumaya devam eden tutkulu okuyucular yetiştirmektir. Waldorf öğretmenleri, birinci sınıfın ilk birkaç ayında sesleri ve harfleri, resim, hareket ve konuşmadan oluşan sanatsal bir yaklaşımla okumayı öğretmeye başlarlar. Bu sanatsal, kasıtlı süreç, çocukları büyük bir ilgiyle meşgul ediyor ve çocuklar ne kadar çok şey öğrendiklerini farketmeden okuyup yazmaya başlıyorlar. Buradaki en önemli konulardan biri, sınıftaki hiçbir öğrenciyi, kendi hızının çok ötesinde, bir yarış gibi hissedecekleri bir koşturmaya sokmamak, her öğrencinin hızına saygı göstermek. Okuryazarlığı öğretmeye yönelik bu kapsamlı ve sanatsal yaklaşımın, sonraki yıllarda gelişmiş anlama ve kelime dağarcığı becerileri için sağlam bir temel oluşturduğu kanıtlanmıştır.

WALDORF OKULLARINDA MÜZİK MÜFREDATI NASILDIR?

Müzik eğitimi, birinci sınıftan liseye kadar Waldorf okullarında önemli bir rol oynar. Müzik ve ritim tüm akademik derslerin içinde bir öğrenme aracı olarak kullanılır.

ÇOCUKLAR NE ZAMAN YABANCI DİL ÖĞRENMEYE BAŞLAR?

Okulumuzda ilkokul birinci sınıf itibarıyla öğrencilerimiz İngilizce ve Almanca eğitimi alırlar.

BAŞKA OKULLARDAN WALDORF OKULUNA GEÇİŞ YAPAN BİR ÇOCUĞUN ADAPTASYONU NASIL OLUR?

Waldorf eğitimine yeni geçen çoğu öğrencinin, sınıf seviyesinden bağımsız olarak bu ilgi çekici ve yaratıcı öğrenme tarzını heyecan ve şevkle benimsediği görülüyor.

WALDORF OKULUNDAN DİĞER OKULLARA GEÇEN ÇOCUĞUN ADAPTASYONU NASIL OLUR?

Waldorf okullarında eğitimin ana odağı “öğrenme sevgisini korumak” ve “öğrenmeyi öğrenmek” olduğu için diğer okullara geçiş yapan öğrenciler, bir sorun yaşamazlar. 1-3. sınıflarda bir Waldorf okulundan daha geleneksel bir okul ortamına geçiş yapan çocukların, Waldorf okullarının okumayı öğretme yaklaşımı daha aşamalı olduğundan, birkaç aylık bir süreç içerisinde adaptasyonu sağlayacaktır. Öte yandan, öğrenciler genellikle konuşma ve dil, sosyal bilgiler, matematik ve sanatsal etkinliklerde kendilerini daha ileri düzeyde bulurlar. 4. sınıf itibarıyla başka okula geçen çocukların herhangi bir akademik problem yaşamaması beklenir. Aslında, çoğu durumda, bu yaş grubundaki yatay geçiş yapan öğrenciler, kendilerini sınıf arkadaşlarından önde ve öğrenme hevesi içinde bulurlar.

ÇOCUKLAR AYNI ÖĞRETMENLE NE KADAR SÜRE BİRLİKTE OLUR?

Bir Waldorf okulu öğretmeni, pek çok ülkede 5 ya da 8 yıl süreyle kalmaktadır. Bu şekilde, öğretmen, yetiştirdiği öğrencilerin ihtiyaçları ve öğrenme stilini daha iyi değerlendirebilir ve bu uzun vadeli ilişkide kendini güvende hisseden çocuklar, öğrenme ortamlarında daha rahat olurlar.

Okulumuzda, sınıf öğretmenlerimiz, ilk 4 yıl aynı sınıfta aynı öğrencilerle devam etmektedir.

WALDORF ÖĞRETMENİ NASIL OLUNUYOR?

Waldorf öğretmenleri, eğitim fakültelerinden aldıkları diplomalarının yanında 3 ya da 4 yıl süren 880 saatlik bir Waldorf Öğretmenlik Eğitimine katılırlar. Bitirme tezlerini yazar ve bir Waldorf okulunda stajlarını yaparlar. Eğitimleri boyunca, insanlara yaşam yolculukları boyunca rehberlik edebilmek için, insan gelişimini, kendilerini ve çocukları bütün olarak anlama konusunda derin bir anlayış kazanırlar.

Bu eğitimler öğretmenleri, öğrencilerine ilham verebilmek için gerekli kapasiteyi geliştirecek, sosyal, bilişsel, fiziksel ve sanatsal olarak her yöne doğru genişletir.

WALDORF PEDAGOJİSİNDE “ÖĞRETMEN” ANA AKIM SİSTEMDEKİNDEN NASIL FARKLIDIR?

Waldorf Pedagojisinde öğretmen, bir eşlikçi ve rehberdir. Ana odağı, çocuğu öğreneceği konuya doğru heveslendirmek, merakı teşvik eden, çocukların katılımını teşvik eden öğrenme ortamı sağlamaktır.

Öğretmenle kurulan sevgi bağı, öğrenme etkinliğinin en önemli koşullarından biridir. Ve Waldorf okullarında, öğretmen, çocuğu gören, anlayan, ihtiyaçlarına cevap veren bir sevgi ilişikisiyle öğrenim ortamını oluşturur. İşlenecek her bir konu için, çocukların yaşına uygun olarak kullanılacak etkin öğrenim aracını kendisi yaratır. Hiç bir ders birbirinin aynısı değildir. Çünkü her bir ders, öğretmenin o zamanda çocuklara iyi geleceğini hissettiği içerikle ve sınıftaki öğrencilerin katılımı ile oluşur.

WALDORF OKULLARININ BİLİM EĞİTİMİNE YAKLAŞIMI NASILDIR?

Tüm bilimler, anaokulunda ve ilk sınıflarda basit doğa deneyimleriyle başlar ve ortaokulda akustik, ısı, manyetizma ve elektrik çalışmalarıyla lisede kimya, biyoloji, botanik, zooloji ve modern fiziğe doğru ilerler. Amaç, gözlemlenebilir olgularla doğrudan karşılaşma üzerinedir. Öğretmenler konunun ne olduğunu açıklar, gözlemlediklerini değerlendirir. Daha sonra öğrencilerden deneyler yaparak düşünmeleri ve konunun arkasında ve içinde duran doğal kanunu keşfetmelerini ister.

WALDORF OKULLARI NEDEN MEDYA ETKİLEŞİMİNİ SINIRLAMAYI ÖNERİYOR?

Waldorf öğretmenleri, teknolojinin eğitimde bir rol üstlenmesi gerektiğini takdir ediyor, ancak uygun gelişim aşamasında… Genç bir kişi soyut olarak akıl yürütme ve kendi başına somut olarak işleme için entelektüel olgunluğa ulaştığında, yani yaklaşık 14 yaşında… Waldorf okullarında çocuklar teknoloji ile çalışmaya 3. sınıfta, bilgisayarı parçalarına ayırarak ve her bir parçayı tanıdıktan sonra bunları birleştirerek başlarlar.

“Pek çok küçük çocuk bir bilgisayarda karmaşık görevleri tamamlayabildiğinden, toplum bu ilkeye meydan okuyabilir; Waldorf perspektifi, bilgisayara maruz kalmanın yeteneğe değil, gelişimsel uygunluğa dayanması gerektiğidir. Pek çok kişi küçük çocuklarda yetişkin benzeri düşünmeyi alkışlarken, teknolojinin erken yaşta öğrenme ortamlarına girmesiyle çocuğun doğal, içgüdüsel, yaratıcı ve meraklı dünyayla ilişki kurma biçiminin bastırılabileceğini gözlemliyoruz.” ~ NYTimes Opinion’dan alıntı, 5/2014, Yazar, Beverly Amico

TEKNOLOJİ WALDORF MÜFREDATINA NASIL ENTEGRE EDİLMİŞTİR?

Bilgisayarlar ve dijital teknoloji, mekanik teknoloji ve uygulamalı sanatlar Waldorf müfredatına her düzeyde dahil olmasına rağmen, erken sınıf müfredatının bir parçası değildir. Lisede, bilgisayarlar ve dijital yardımcılar sınıf disiplinleri arası eğitim araçları olarak kullanılır. Lise öğrencileri, konularını araştırmak, sınıf içi veya okul amaçlı sunumlar yapmak için evde bilgisayar ve dijital ekipman kullanır.

WALDORF ÖĞRENCİLERİ MEZUN OLDUKTAN SONRA NELER YAPIYOR?

Dünya genelinde Waldorf okullarından mezun olan çocuklar, çok çeşitli önemli kolej ve üniversitelere kabul edilmiş ve mezun olmuştur. Waldorf mezunları, tıp, hukuk, bilim, mühendislik, bilgisayar teknolojisi, sanat, sosyal bilimler, politika ve pekçok branşta öğretmenlik dahil olmak üzere çok çeşitli meslek gruplarında çalışmaktadırlar.

Yakın zamanda Waldorf mezunları üzerinde yapılan bir araştırmaya göre;

  • %94’ü üniversiteye devam etti
  • % 42’si ana dal olarak sayısal bilimleri veya matematiği seçti,
  • % 47’si ana dal olarak sosyal bilimleri veya sanatı seçti,
  • %89’u meslek seçiminden oldukça memnun,
  • % 91’i yaşam boyu eğitimde aktif,
  • %92’si eleştirel düşünmeye yüksek değer veriyor,
  • %90’ı diğer bakış açılarına hoşgörüye yüksek değer veriyor.

Waldorf mezunlarının kendi ağızlarından eğitim tecrübeleri ile ilgili videoya buradan erişebilirsiniz.